21 Ekim 2011 Cuma

Korkaklık...


Futbolcunun korkak olanı sorumlulluk almamak adına devamlı yatay pas yaparak oynar maçta, hakemin korkak olanıysa devamlı savunma lehine kullanır düdüğünü. Aynen bu akşam Yunus Yıldırım'ın yaptığı gibi. Elmander'in ceza sahası civarında çıktığı her kafaya faul çaldı, ama Sabri ve Eboue'nin pozisyonlarında oyna devam dedi, benzerleri bizim ceza sahası civarında da yaşandı 1-2 kez ancak oyun sıklıkla diğer tarafta geçtiğinden biz Galatasaray'lılar daha fazla şikayetçiyiz durumdan.

Takım muazzam oynamamış olabilir ama Yunus'ta oynanmasına izin vermedi ki, 3 yaşında çocuğun eline düdük vermişler gibi öttürüp durdu. Aynı korkaklıkla 5 oyuncu değişikliği, 2 kavga, 1-2 sakatlık olan ikinci yarıyı sadece 3dk uzattı. ve "EN AZ 3Dk olan uzatma 2Dk 56Sn de bitti"tam da bir atak başlangıcında. O atak gol olurdu demiyorum ancak bu hakemin ne denli korkak olduğunun net bir işaretidir.

Tatsız tuzsuz bir maç oldu, savunmada sıfır hata ile oynadık diyip olumlu bakalım.

Aydın'da yıllar süren istikrarlı çizgisini bozmadı. Adam 6 yıldır aynı topu oynuyor maaşallah. Bu sefer Şubat'ı göremez Galatasaray'da. Takasda falan gönderirler kesin. Fatih Hoca Aydın'ın GS kalibresinde olmadığını gösterdiği 7.Hoca oldu sanırım. Pehhh...İyi yanından bakalım. Kadro istikrarı anlamında önemli bir kazanım :)

Yıllar önce de kazanamıyorsan kaybetme diyordu Fatih Hoca, kaybetmemeyi alışkanlık haline getirmek de önemli. Yine Anadolu takımlarının bizimle kendi evinde bile olsa beraberliğe yatmaya çalışmaları bile güzel şu an.

Bir de maç Cuma'ya geldi ya, sıkıntı ondan olsa gerek. Ondandır ondan...

Güzel günler gelecek inşallah

Not: Boktan bir yazı oldu farkındayım ama hamladık tabi idare edin :)