Galatasaray:3-2:Tottenham Hotspur
-
Ayaktopunu İngilizlerin icat edip, sömürgeler vasıtasıyla gittikleri
ülkelerde tanıtmaları sonrası geçen yıllarla birlikte her millet kendi
çapında bir ...
28 Mart 2010 Pazar
Galatasaray 0 - 1 Fenerbahçe : Futbolun Adaleti Yok!
Söz konusu Galatasaray, Fenerbahçe derbisiyse futbolun adaleti diye bir şeyden bahsedemiyoruz malesef. Evet Kadıköy'de çok rezil maçlar çıkardığımız oldu ancak bunlardan herhangi birini kazanmadık. Ancak maçın çoğu kısmında üstün olup kaybettiğimiz bolca maç var hafızamda. Sami Yen'de de durum faklı değil. Fenerbahçe'den üstün oynamamız yetmiyor hiç bir zaman. Ezsek bile kaybedebiliyoruz. Bu gece ezmediysek de sahada daha kötü olan tarafın Galatasaray olduğunu söylemek haksızlık olur.
Geçen yıl Kadıköy'de şok golüyle öne geçtiğimizde yine saçma sapan bir gol atıp takımına hayat vermişti Selçuk Şahin. Bugün'de aynısını yaptı. Geçen sefer Emre Aşık'tı hatayı yapan bu sefer Leo Franco. Leo Franco demişken taraftarın yuhlamasını ayıplayamıyorum açıkçası. O golü yiyen Mondragon olsa o tribünler "Mondragon" tezahüratlarıyla inlerdi. Ancak sezon başından beri sadece 1 maç takıma ciddi katkı yapan ve FB maçında dahi yeterince konsantre olamayan bir kaleciye destek vermeyi bırakmak lazım. Nonda yerine Franco gönderilseydi şimdi çok daha iyi yerlerde olabilirdik sanırım.
Daum'un oldukça şanslı bir TD olduğunu biliyorduk da Rijkaard'ın bu kadar şanssız olması çok üzücü. Bu şanssızlıkla kendisini kaybedersek futbolumuzun evrilmesi anlamında çok önemli bir fırsatı tepmiş olacağız. Neden şanssız olduğuna bakalım önce yakın tarihten başlayarak.
Eskişehir maçında Jo %100 lük bir pozisyonu gole çeviremezken Koray sol ayağıyla köşeye mükemmel bir top bırakıyor. Aksi gibi Koray topu eliyle alıyor ancak hakem bunu görmüyor (art niyetli demiyorum yetersizlikten bahsediyorum) hatta öncesinde ceza sahasına giden topu eliyle kesmiş olduğunu görse Koray sarı kartı olacağından gol pozisyonunda topu eliyle almaya cesaret edemiyecek belki ama görülmediğinden şansını deniyor. Ve oluyor. Sonuçta Galatasaray rakibinden kötü oynamadığı bir maçı kaybediyor.
Sonra Trabzon maçı, yine Galatasaray rakibinden kötü oynamıyor, Trabzon'un ciddi ataklar geliştirmesine olanak vermiyor, maçın başında %100 lük pozisyon yakalıyor Dos Santos'la ve gole çeviremiyor, bir de üstüne Emre Güngör'ün futbol kariyerinde 2-3 kez yapacağı bir hatayı yapmasıyla yine Galatasaray rakibinden kötü oynamadığı bir maçtan sıfır puanla ayrılıyor.
Gelelim Fenerbahçe maçına, daha maçın başında M.Sarp'ın yüreği yetmiyor. sağ ayağıyla rahatça vurabileceği pozisyonda pas deniyor. Emre Aşık'ın kendi kalesine atacağı pozisyonları Bilica çıkarıyor. Yine düzgün bir gol pozisyonunda Dos Santos direği yalıyor. Rijkaard rakbinin gol şansını sadece duran toplara bağlayacak kadar Fenerbahçeyi kilitlemiş ve maç uzadıkça arkada boşluk yakalayabileceğini umuyor. FB'nin üzerine gelemiyecek durumda olduğunu görünce de M.Topal'ı da oyundan alıp hücum gücünü artırıyor. Bu sefer de dağdan taştan gelen basit bir şutu beklemeyen bir Leo Franco'ya kurban oluyor. Volkan'ın çıkardığı şuta bakılarak kalecilerin oyuna etkisi yorumlanabilir.
Şimdi akbabalar başlar saldırmaya Rijkaard'a. Hadi Eskişehir maçını çıkaralım. Adam BJK maçında da, Trabzonspor maçında da, FB maçında da rakibini durdurmuş 2 sinde kalecisinin, birinde defansının hediyesiyle toplam 1 puan almış.
Daha eskiye dönersek, mükemmel oynadığı ilk Eskişehir maçını yine pozisyon vermeden berabere bitirmiş, İBB maçında hakem katliamıyla son dakika golüyle 2 puan bırakılmış. Manisa'ya yine top göstermeden 2 puan bırakılmış.
FB'nin Galatasaray'ı kritik maçlarda yenmesi ne onlara ne bize yarıyor geçmişe bakarsak. Onlar o rahatlamayla yatışa geçiyor biz de demoralizasyonla çöküşe.
Ancak bu sezon GS geçen seneden ders çıkartıp, kalan maçlara alabildiğine asılarak Şampiyonlar Ligi için vargücüyle çalışmak zorundadır. Çünkü BJK'ın Ankaragücü, Trabzon, Fenerbahçe üçlemesi ve sezon sonunda Bursaspor deplasmanına gidecek olması , Fenerbahçe'nin GS galibiyetlerinden sonraki çöküş süreci yaşaması ( en yakını 4-0 dan sonra Denizli'de bırakılan şampiyonluk) Bursaspor'un şampiyonluk baskısını kaldıramama olasılıklarının 2/3 si gerçekleşirse ki gerçekleşir, Şampiyonlar Ligi'ne gidecek ikinci takım olmamız hiç de zor değil.
Yeter ki umutlar kırılmasın, yeterki futbolcular birazcık silkinsin. Yeter ki ayaklar yere bassın. Ve yeter ki artık şans birazcık yanımızda olsun.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder