18 Ekim 2009 Pazar

Nasıl yani ? #2


Hakemliğin alfabesinde kurallar vardır. O yüzden bir faul pozisyonu defalarca tartışılabilir ve herkes başka bir şey söyleyebilir, çünkü hakemliğe başlarken şu pozisyon fauldür, ayağını kaldırmış bak, ya da kolunu bilerek açmış demezler. Kural açıktır, direk serbest vuruş gerektiren ihlaller denir ve başlar yazmaya
rakibe çelme atmak veya teşebbüs etmek...
yapılan hareketin ne olduğunaysa hakem karar verir. İleri seminerlerde bazı pozisyonlarda hocalar yanlış yorumlandığına inandıkları konuları tartışmaya da açabilirler tabi. Ama işin temeli bu değildir.
4 yıl kadar geride de kalsa 2 yıl sürdürdüğüm hakemliğin ABC lerinin çoğu hala kafamdadır. Zaten Türk kültürü gereği abuk sabuk sorulara cevap aramaya bayıldığımızdan kafa yorardık. Top kaleye giderken direğe çarpıp patlasa 3 e bölünse bi kısmı kaleye girse bi kısmı saha dışına çıksa bir kısmını kaleci tutsa ne olur? uçan kuşa çarpsa kaleye girse ne olur? vs vs.
İşte bu ABC ler der ki top saha dışından yabancı bir maddeye temas ederse temas ettiği yerden oyun hakem atışıyla başlar. topun yönünün değişmesi, kaleye ya da dışarı gitmesi gibi bir ayrıntı yoktur ve nettir.
Bizler her fırsatta hakemlerimize sayıp söverken işte dün EPL de Sunderland - Liverpool maçında, sahaya atılan deniz topu-balon gibi bir cisme çarpan top ağlara gidiyor ve EPL de bir hakem bu golü geçerli sayabiliyor. E ne golü atanı konuşurum ne maçı kazananı bu golden sonra, daha dün Kasımpaşa'nın santradan atacağı gole engel olan H.Göçek'i hazmedememişken (sahalarda 20 yılda bir göreceğimiz türden bir golü engelledi kendisi) bir de bu çıktı.
Ne diyelim, beterin beteri var!

Hiç yorum yok: