19 Ağustos 2010 Perşembe

Ölümü Görüp Sıtmaya Razı Olmak : Galatasaray 2 - 2 Karpaty Lviv



Civardaki mekanlarda ayrı ayrı receiverlar olmadığından maçları dönüşümlü izledim. Sadece Baros'un ilk golünü (Bir de PAOK'un golünü) izleyebildim. Çok da bu maç üzerine konuşmak istemiyorum zaten. İlk yarıdaki saçma sapan futbola mı yanayım, ikinci yarıda bir şekilde baskıyı kurup en azından maça net bir şekilde asıldığımıza mı sevineyim bilemedim.

2-2 iyi bir skor değil ama zaten GS oynamaya karar verirse orada galip gelip turu atlar, yok zaten ölü gibi oynayacaksak rakip daha zayıf olsa da tur gider. Bizim sorunumuz daha büyük malesef. Her şeyi YARIM yapıyoruz biz. Rijkaard gibi hoca getiriyoruz, muhtemelen transfer garantisi falan da vermişizdir, adamın istediği topçuları almıyoruz. Yıldız oyuncu alıyoruz, saçma sapan bir sağlık kuruluyla adamların futbol hayatına kastediyoruz vs. Sözüm ona ekonomi yapıyoruz. Şampiyonlar Ligi kaçmış, milyon eurolar uçmuş ya ekonomi yapmak lazım. Bu yaptığınız ekonomiyle seneye yine kaçacak ŞL o zaman ne yapacaksınız?

Aslında çok iyi giden şeyler var. Şirketlerin birleşmesi, stadın hemen hemen hazır olması, altyapıdan itibaren bir yapılanmaya girilmesi, takımın başına çok önemli bir adamın getirilmesi vs. Ancak başarısızlık geldiğinde bu sistem toptan yıkılacak, muhtemelen adam harcayıcılar tepkiyi azaltmak için takımın başına taraftarın kızamayacağı, kendilerine kalkan olacak birini getirecekler, bu kadar emek ve 2-3 yılımız çöpe gitmiş olacak.

Lige bu şekilde başlamış olmak o kadar da rahatsız edici değil aslında. Geçen seneye dönecek olursak erken Avrupa macerasına başlamak zorunda kalmak bize erken form tutturmuştu, böylece ligde ilk 8 hafta üst düzey performans sergilemiştik. Bu sene BJK için söylenenler geçen sene GS için söyleniyordu, Quaresma için söylenenler ise Keita için. Sonuçta ligin sonunda erken formdan düştük ve 2. bile olamadık. Bu bakış açısıyla şu anda form tutamamış olmayı önemsemiyorum ancak Avrupa arenasında erken havlu atmak, ve çok olası bir Bursaspor, Eskişehir kayıpları Rijkaard'ın sonu olabilir ki bu açıdan sadece biraz daha şanslı olsun bu takım diye dua edicem artık yatmadan.

Bir kaç haftayı minimum kayıpla atlatırsak muhakkak düzlüğe çıkarız, ancak bu akşamki gibi tam maçı döndürebileceğimiz sırada direkten dönen toplar, kıça başa çarpıp girmeyen toplar vs. bizim alehimize çalışmaya devam ederse o düzlük çoo...k uzaklaşır. Bize de Rijkaard'ı Milan'ın, Inter'in vs başında izlemek düşer.

Hiç yorum yok: