17 Ocak 2010 Pazar

Galatasaray 5 - 1 Denizlispor : Bitmeyen Maç



Maç içinde oyundan kopulan dakikalar olsa da gerektiği kadar oynayarak kazandı Galatasaray. Hem de iyi bir skor elde ederek. Bu güzel tabi ama özellikle 2.yarı başından Denizli Bl. golü gelene kadar geçen süre sıkıcı bir hazırlık maçı havasındaydı (Bir ara maç bitmeyecek sandım). Servet rahatlıkla taca atması gereken topu eveleyip geveleyip kornere yolladı, sonrasında da saçma bir gol geldi. Ama futbolculara da kızmamak lazım, çünkü böyle bir rakip karşısında birazcık sıkarak 3 golü bulduktan sonra gevşemeleri normal sayılabilir.

Oyuna umduğumdan iyi başladı Galatasaray. Golü istekle aradı ve fazla da zorlanmadan ilk golü buldu. Burada Caner'in de ters kanat akınlarında arka direğe sızmasının hakkını vermek lazım. Trabzonspor maçını da göz önüne alınca, o bölgeden Kewell'ın yokluğunda da skor üretebileceğimizi görmek güzel.

3-0 dan sonra bile etkili geldi aslında Galatasaray ama orada da Nonda duvarına çarptı. Biraz gününde olsa rahatlıkla bu maçı 4 golle bitirebilirdi ancak iyi top saklamasına, doğru yerlere dağıtarak etkili hücümlar yapmamıza katkı sağlamasına rağmen son vuruşlarda çok kötü bir gününde olması buna engel oldu.

Canla başla oynamalarına rağmen Barış'ın ve Caner'in biraz olsun tribünlerin değil de, Kulübenin ne istediğine odaklanmaları lazım. Özellikle Caner iyi adam eksiltmesine rağmen sıfıra inene kadar önüne gelen herkesi eksiltmeye kalkıyor ki, süper lig de bu şekilde devamlı duvara çarpması çok olası. Bu etkili oyununu, bu kadar çok topla oynayarak lekelemek yerine, takım arkadaşlarıyla (Arda'nın dışındakilerle) biraz daha verimli paslaşarak resitale çevirmesi işten bile değil.

Bu küçük eleştiriden sonra gelelim Emre Çolak'a. Sezon öncesi hazırlık kampında adından sıkça söz ettirdiği halde fiziki yetersizliğinden ötürü A2 liginde izliyorduk kendisini bir süredir. Bu akşam sahada görmek bile bize keyif verecekken bir de 2 gol attığını izlemek keyfimizi katladı tabii ki. Burada Arda'nın altyapıdan gelen oyuncuların takıma adaptasyonuna ne kadar etki edebileceğine de net biçimde şahit olduk. Bu penaltı kararının sahada değil soyunma odasında verildiğini açıkladı Emre GSTV'de. Kaptan bu sezon yeni jenerasyonun uyumunu sağlasın ondan sonra da gitsin hakettiği liglere. Böylece Galatasaray A takımı için gençlerin önünü de açmış olur ki, bunlar da oynayarak yaptığı katkı kadar etkili.

Şu görüldü ki, Glatasaray kampta yan gelip yatmamış, iyi çalışmış ve lige hazır. İlk haftalar yine iyi geçecektir diye düşünüyorum. Gerçi santrfor eksiğimiz söz konusu ama, onun içinde bugün yarın bir bomba patlatılır muhtemelen. Kulübün Baros'un sahalara dönemeyişiyle, koca bir sezon için yaptıkları yatırımı riske atacaklarını sanmıyorum. Gönlümden geçen isim Sercan'dır ancak, Haldun Üstünel ne getirse kabulümüzdür tabii ki...

Hiç yorum yok: