24 Ocak 2010 Pazar

Galatasaray 1 - 0 Gaziantepspor : Kim Karar Verecek



Her şeyden önce Galatasaray'ın bu maçı hakettiğini bir kenara yazmak gerek. Özellikle Ahmet Arı hakeme "Allah belanızı versin" deyip atıldıktan sonra, rakip sahaya iyice yerleşti. Baskı kurup rakibi hataya zorladı ancak 1-2 pozisyon dışında Gaziantepspor savunmasının konsantrasyonu dağılmayınca gol bulmamız duran toplara ve uzaktan çekilen şutlara kaldı.
Açıkçası M.Topal'ın sahada olmamasını garipsemişti. Böyle zor bir zeminde mücadele gücünü tekniğin önünde tutmak gerektiğini düşünüyordum ama teknik olarak düşündüğüm futbolcular, mücadele olarak da hiç aşağı kalmadıklarını gösterdiler. Rakibin 10 kişi kalmasıyla zaten bu endişe de ortadan kalktı.
Özellikle bu saha şartlarında fazla topla oynamak sakatlıklara sebep olabilir ancak Rusya döneminden bu sahalara alışkın olan Caner topla fazla oynamasına rağmen yine son haftalardaki etkili oyununu sürdürdü ve yüreğimizi ağzımıza getiren bir pozisyonda takımına penaltı kazandırdı.
Maç hakkında en çok konuşulması gereken de o penaltı atışı sırasında yaşananlardır bence. O dakika kupa maçında Nonda'dan topu alıp Emre'ye veren Arda, bu sefer Nonda'ya jest yapmaya karar verdi. Açıkçası Nonda topun başına geçtiğinde oldukça sinirlendim. Çünkü bazen futbolda şansa etkili olsa da öncelikle doğruları yapmak gerekir. 3-0 önde olduğunuz bir maçta özgüven aşılamak için penaltıcınızı değiştirebilirsiniz ama bunu maç berabereyken yapmak riskli bir iştir. Böyle bir keyfiyete de kimsenin hakkı yoktur. O ana kadar gol kaçıran oyuncuya güven aşılayayım derken kaçan penaltı ile oyuncuyu iyice alaşağı edebilirsiniz. Arda kaptan olabilir, ancak her maç bir oyuncuya jest yapmak için, gönül almak için penaltıcıyı değiştirmek gibi bir lüksü yoktur(Bkz. 05-06 sezonunda Kezman'ın topun başına geçip Fenerbahçe'yi şampiyonluktan edişi). Panaltı kıdem işi değil yetenek ve soğukanlılık işidir. Bu takımın penaltıcıcsı da Elano'dur. Sahada kariyerinde hiç penaltı kaçırmamış bir oyuncu varken, o oyuncu maç boyu istekli ve etkili bir oyun ortaya koymuşken, onu ödüllendirmek yerine (ki öyle bir futbol oynamasa dahi), özgüveni sarsılmış bir oyuncuya penaltıyı attırmak gibi bir keyfiyet çok şükür ki 2 puana mal olmamıştır. Ancak en azından topu Nonda'ya verenin de, buna göz yumanların da bu maçı unutmamaları gerekir.
Ardından Elano'nun oyundan alınışı Nonda dahil hepimizi şaşırttı tabii ki. Nedenini de bilemiyoruz. Rijkaard forveti ikilemek için dedi ancak muhtemelen o penaltı kaçmasa taraftar Nonda'yı yuhalamasa (ki ne olursa olsun en kibar tabirle yapılan AYIPtır) muhtemelen kenara gelen Nonda olacaktı. Belki de Elano bizim göremediğimiz bir anda penaltıyı kendisinin kullanmaması ile ilgili bir diyaloğa girmiştir kenar yönetimle kim bilir.
Sonrasında alışılagelmiş bir duran top organizasyonu gördük. Sarp hariç herkesin öndireğe hareketlenmesiyle arkada bomboş kalması ve golünü atması. Yine kritik bir gol geldi, yine M.Sarp.
Sahada takım adına en kötü isim Barış'tı bu maçta. Nonda son vuruş beceriksizliğini hesaba katmazsak faydalı bir oyun ortaya koydu diyebiliriz ama aynı şeyi Barış için söylemek çok güç. Sağ açık oynamasına rağmen, Uğur'dan muhtemelen 5 kat fazla orta yapmasına rağmen, ondan sonsuz kat daha az isabetli ortası oldu sanıyorum (isabetli orta sayısı 0 olduğundan) Gerçi Barış'a alıştık. Bir maç çok iyi oynadığında sonraki maçta bir haller oluyor kendisine. Yürüyüşü bile değişiyor.
Neill'a değinmek için yeterli veri yoktu elimizde bu maç. Ancak hatasız oynadığını söylemek yanlış olmaz. Rijkaard da zaten Neill'ın oyunundan çok memnun kaldığını, defansın çizgi halinde duracağı yeri belirleme işini başarıyla yerine getirdiğini falan söyledi maç sonunda.
Sonuçta bu şartlarda, zor da olsa 3 puan alıp yola devam etmek güzel. Oynanan oyun da yine şartlar göz önüne alındığında tatmin edici. Neill'ı izlemek keyif verdi, Keita'nın mükemmel bir gol atmasına rağmen Fildişi Sahilleri'nin elenmesiyle takıma beklenenden erken katılacak olması ise keyfimizi katladı.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Elanonun Türkiyedeki en iyi oyununu oynadığını belirtmemişsin bence. Hatta sahanın en iyi oyuncusu olduğunu vurgulasan yeriydi bence :)
jo jo

dt.ibo dedi ki...

Bence daha iyi maçları oldu (ör.Antalyaspor). Bu maçta da oldukça iyiydi , kısa bir vurguyla da olsa belirttim penaltı konusunu açıklarken. Artık bence standart olarak iyi oynuyor Elano. Bu maçta skora katkı anlamında çok istekli oluşu belki biraz daha farklı kıldı diğer maçlarına göre.
Sahanın en iyisi konusunda sanırım benim oyum bu maç için Caner'e gidecek